20 Mayıs 2009 Çarşamba

Benim annem doktor, seninki ne iş yapıyor bakalım?

Başım ağrıyor...
- Saçını ıslak ıslak kurutmadan çıktın, ondan.
- Başım dönüyor...
- E bi şey yemiyorsun, açlıktan.
*
Benim annem doktordur.
*
Kıçıma fitil sokan tek kadın.
*
Ne gülüyorsunuz...
Siz çok mu masumsunuz?
*
Eczacıdır aynı zamanda...
- Gözüm morardı.
- Gel, patates basayım.
- Kepeklerim azdı yaaa...
- Zeytinyağı süreyim.
- Arpacık çıktı.
- Sarmısak değdireyim.
*
Hemşiredir...
- Öf, terledim be.
- Gel, sırtına havlu koyayım.
*
Röntgen mütehassısıdır...
- Öhhöeöö!
- İçme şu zıkkımı, ciğerlerin doldu.
*
Ben henüz bebeyken, anestezi uzmanıydı...
- Dandini dandini dastaaana.
*
Bi ara sünnetçiydi...
- Çıkar, pansuman yapıcam.
*
Ürologdu...
- Senin çişin niyesarı bakiim?
*
Fizyoterapisttir...
- Dizim ağrıyor.
- Benim de belim ağrıyor, geçer.
*
Diyetisyendir...
- Mis gibi türlü yaptım, sakın sokakta hamburger filan yiyip gelme.
- Ama anne...
- Aması maması yok, cola da içme!
*
Cildiyecidir...
- Sırtımda sivilce çıktı.
- Çikolata yeme.
*
Laboranttır...
- Burnum akıyor.
- Üşütmüşsün sen... Şimdi ben sana bi ada çayı kaynatayım, rezene, bal, limon, tarçınla zencefili de ılık ılık iç, sırtına da rakıyla aspirini karıştırıp sürelim, sabaha bi şeyin kalmaz.
*
Psikiyatrdır...
- Nen var oğlum?
- Bi şeyim yok.
- Var var... Canın sıkkın senin.
- Ya bırak, iyiyim ben.
- Yok yok, bilirim ben... Bi şeyin var.
- Anne delirtme beni!
- Bak, gördün mü...
- Neyi gördüm mü?
- Bi şey var sende.
- Kendimi jiletliycem şimdi...
- Sinirlerin bozuk senin.
*
Genetikçidir...
- Abinle sen babanıza çekmişiniz zaten, o da sinirli... Bütün kötü huylarınızı ondan almışınız.
*
Veterinerdir...
- Anne bu sene, Babalar Günü'nde babama Nataşa hediye edebilir miyim?
- Defol! Hayvan!
*
Hastayım ona... Hastasıyım.

Eflatuna sormuşlar

Eflatun'a iki soru sormuşlar.
Birincisi;
"İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan davranışları nedir?"
Eflatun tek tek sıralamış:
- Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne varki çocukluklarını özlerler...
- Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler, sonra sağlıklarını geri almak için para öderler...
- Yarından endişe ederken bugünü unuturlar. Dolayısıyla ne bugünü ne de yarını yaşarlar...
- Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler...
Sıra gelmiş ikinci soruya;
"Peki sen ne öneriyorsun ?"
Bilge yine sıralamış:
- Kimseye kendinizi "sevdirmeye" kalkmayın! Yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi "sevilmeye" bırakmaktır...
- Önemli olan; hayatta "en çok şeye sahip olmak" değil "en az şeye ihtiyaç duymaktır".


Bunlar da ilginizi çekebilir

19 Mayıs 2009 Salı

Durusupark

page1 4 page2 page3 page5 page6 page7

Bakımsızlıktan kötü bir mekana dönüşmüş harika bir doğa…Hayvanlar, göl, şarap evi, açık-kapalı yüzme havuzu…Bize göre boşa verilmiş bir para Canitoya göre harika 2 gün…ama zaten herşey onlar için değil mi???Canitom mutlu oldu bu yeter:)

Üstüne birde hasta oldu ama iyileşecek inşallah…

Hisar-Bebek arası…

page1 page2 page3 page5 page6 page7

Anne kurabiyesi

Bu anneler gününde bir değişiklik olsun dedim ve İkea dan aldığım 3 boy teneke kutulara anne kurabiye yapıp koydum. Fotoğraflarını çekmeyi unutmuştum ama son anda annemin kutusunu çekmeyi akıl etmişim işte…Gümüş renkli simli kurdelelerle fiyonk yaptım.Yine İkea dan almış olduğum gümüş renkli hediye kartlarına yazdığımız minik notlarla süsledim…Annemin kutusuna Canitonun arzusu üzerine köpek kurabiyeler de koyduk:)

DSC06221 DSC06222