30 Aralık 2008 Salı

2009'a doğru...

yeni_yil1

Bu ve bundan sonraki yıllarım artık oğlum için herşeyin en iyisini istemekle geçecek sanırım...2006 bana Can'ımı verdi, 2009 ve sonraki yıllar sağlık,huzur ve mutluluğumuzun devamını versin inşallah...Arkadaşlarımın,blog arkadaşlarımın,dostlarımın,ailemin yeni yılını kalpten kutluyorum ve herkese en başta sağlık diliyorum.Sizleri seviyorum:)

Yıllardan 2009

mor6zk9mv0 k__rm__z___renk

Yıllardan 2009 un tadına bakmak üzereyim. Canım, kocam ve annem hep yanımda olun lütfen!!!

Her özel günde olduğu gibi yılbaşı günlerinde de hem çok pır pır olurum hem de içim burulur...Herşeyin tam olduğu bir yaşamı tadan var mıdır acaba diye düşünürüm hep...

Her şeyi, herkesi anarım özel günlerde...Hep onlarla ilgili bişeyler düşünürüm...ve bu günüme bakarım, ne kadar mutlusun Pınar? diye sorarım kendime...

-Mutluyum, herşeyden umutluyum...Hiç bir şey olmasa Can'ım var artık, hiç dostum kalmasa sevgili eşim var artık...Gücüm var...Çünkü adım ANNE artık...

2009 da etrafımda hep çizgi film kahramanları olsun istiyorum...Çünkü 31 yıl geçmesine rağmen adım ÇOCUK benim...

Sevgiyle geçen kırmızı bir akşamdan sonra ve içinde yeni bir sayı olan 2009 senesine güzel uyanın inşallah...

Unutmadan aşkın rengi MOR muş!!!KIRMIZI iştah açarmış!!!Ona göre giyinin :)) :P

29 Aralık 2008 Pazartesi

topitop durumu

DSC04459 DSC04460 DSC04461

Naz'ın ben neden yiğemiyorum bakışları altında keyifle topitop hüpleten Canito'yu ben bile kıskandım:)Naz'ın bakışlar da o topitopu ele geçirse nasıl yer acaba diye düşündürdü beni.Çok şirin bence:)

Uykudan önce

DSC00391 DSC00393

Sıcak süte batırılıp yenen cici bebeye kim hayır diyebilir ki???

Masada yemesi gerekiyordu ama koltukta yemek için diretti bende fazla üzerine gitmedim ve izin verdim.Kendi kendine yemek ona kendini çok iyi hissettiriyor.Benim yedirmemden çok daha fazla iştahla yiğiyor.

Yeni yıl hediyesi

Daha önce anlamadığından önemsememiştik ama bu sene hediyesini Can kendi seçti. Uzun süre bu trenin başından ayrılmadı.Winnie the pooh sevdiği için muhtemelen bunu almak istedi.Trenin özelliği çeşitli sesler çıkarmasının yanında öndeki winnienin içine doldurulan sıvı sabun ile baloncuklar üfleyerek gitmesi...İzlerken ben bile keyif alıyorum.Canito'yu görün artık:)

DSC00385 DSC00387

Eve gelince hediye seçmenin brsürü oyuncağı ellemenin vermiş olduğu yorgunlukla ayısını yastık yaparak Tamirci Manny izliyor.

DSC00386

Montessori dolabım

DSC04464

Gerçekten çok işime yaradı bu dolap.Eskisi gibi odası dağılmıyor.Çünkü eskiden hepsi bir sepetin içinde olduğu için oynayabilmek için önce bütün sepeti boşaltıyordu ve ev felaket bişeye dönüşüyordu.Şimdi en azından oynamak istediklerini karşısında görüyor.Yerine kaldırmayı henüz öğretebilmiş değilim ama en azından sebepsiz yere boşaltmıyor hepsini artık.Dağıtsa bile benim için herşeyin bir yeri olduğundan toplamak çok kısa sürüyor.Puzzleları,dergileri,legoları,arabaları,hayvanları,peluş hayvanları,yazı tahtası gibi oyuncak ve gereçlerini bölmelere yerleştirdim.Son olarak şuan fotoğrafta yok ama dolabının üzerine kendisinin açabileceği basitlikte bir radyo yerleştirdim.İstediğinde müzik dinleyebilmek hoş olabilir onun için:)

heyyooo...

pinok

Zeka tipleri

Sözel Zeka: Kelimeleri etkili kullanma yeteneğidir. Bu çocuklar dinleyerek öğrenmeyi sever, duygu ve düşüncelerini sözel ifadelerle aktarırlar. İyi yazarlar, iyi anlatırlar, kitap okumayı severler. Anne-babanın onu konuşturmaya çalışması faydalı olur. Bu türden daha çok şair, yazar, gazeteci ve politikacı olur.


Sayısal (Mantıksal) Zeka: Eskiden yapılan zeka testlerinde sadece bu zeka türü ölçülüyordu. Sebep-sonuç ilişkisi kurmayı ve ‘neden’ demeyi severler, çok soru sorarlar. Bu çocuklar hesap yapmayı, sayı saymayı, mantık yürütmeyi, bir makineyi söküp nasıl çalıştığını görmeyi sever. Bilim adamı, matematikçi ve bilgisayar programcısı olma ihtimalleri yüksektir.


Görsel Zeka: Bu çocuklar işittiği bir şeyi değil de, gördüğü bir şeyi daha iyi akılda tutarlar. Yaşıtlarına kıyasla çizimleri ve resimleri güzeldir. Film ve slayt gösterileri eşliğinde öğrenmeyi severler. Eğilimli oldukları meslekler ressam, mimar, fotoğrafçı ve dekoratörlüktür.


Bedensel Zeka: Kişinin kendisini ifade etmesinde ve bir şeyler yaratmakta bedenini kullanma yeteneğidir. Yerinde duramazlar, spora ilgileri fazladır. El becerileri gelişmiştir. Çok rahatlıkla tamir işlerini yapabilirler. İyi taklit yaparlar. Bu çocuğa öğretirken atölye çalışması yaptırmak gerekir. sporcu, aktör, dansçı, heykeltıraşların çoğu bu zekáya sahiptir.


Müzik (İşitsel) Zekası: Seslere hassasiyet gösterme kapasitesi ve kendisini müzikle ifade etme yeteneğidir. Nota, solfej bilmeseler bile, melodileri hemen akılda tutarlar. Müzik eşliğinde ders çalışırsa o bilgileri daha iyi akılda tutabilirler. Müzisyen olurlar.


Sosyal Zeka: İnsanları tanıma konusunda çok başarılıdırlar. Liderlik özellikleri vardır. Oynayarak, paylaşarak, konuşarak öğrenirler. Onu sosyal ortamlara sokup, sosyal becerilerini geliştirmesine fırsat vermek gerekir. Bu türden daha çok danışman, öğretmen, siyasi lider çıkar.


İçsel Zeka: Hayal kurmayı, düşünmeyi severler, kendilerinin güçlü ve zayıf yönlerini iyi analiz ederler. Bu çocukları düşünmeye, oturup kafa yorarak fikir üretmeye, farklı düşünmeye, hayal kurmaya teşvik edebilirsiniz. İçsel zekáya sahip olanlar psikolog ve psikoterapist olmaya daha yatkındır.

26 Aralık 2008 Cuma

Doğum günü partisi

page

6 yaşında olan Emir abisinin McDonalds ta olan doğum günü partisine katılan Can kendinden büyüklerin arasında çıldırmış gibiydi...

Ayak show

page5

dolap faresi

page12

Bizimki evin her yerini keşfettiği için kilerdeki merdiveni kullanarak raflara kolayca ulaşabiliyor ve istediği abur cuburu alıp yiğiyor. Buzdolabı da 2.adresi zaten.Ulaşabileceği yerde peynir küpleri, meyveleri, meyve suyu olduğundan istediğinde alıp yiğebiliyor.Ama tabi günde kaç kez açılıyor o kapak siz düşünün!!!

ortaya karışık

page4 

Yağmur çizmelerim...

page7

soda içerken...

page9

böyle de uyunur mu be çocuğum!!!

Bugünüm...

page1

gezdik,dönme dolaba bindik...benim gamsız oğlum dönme dolap dönerken yeşil elmasını kemirdi...

page2

Heyy...Mina!!!Bale yapmayı bırakta çekil bende köpeklere bakmak istiyorum!!!

page3

Ve 2 boncuğun temas anı...Sevgiye muhtaç minik köpek Canitomun elini iştahla yaladı durdu...Keşke ev şartlarımız uygun olsada bir sürü hayvanımız olsa......:(

ismi olmayan pasta

page11

3 katlı pasta kekini önce çok az sütle ıslatın.İçine yeterli miktarda muzlu cream ole sürün.İlk katına muzları dilimleyin.Orta katı kapatın.2.katın üzerine çözdürdüğünüz ve süzdüğünüz frambuazları dizin.Dolaptan aldığınız Nestle chokelladan her tarafına gelecek şekilde parçalar koyun.Üst kapağı kapatın.Kalan cream oleyi sürüp istediğiniz gibi süsleyin.Kenarlarınada rulo katları yapıştırın.Sonrada parmaklarınızı yiğin.:) Afiyet olsun.

Tarif uydurmadır.Duyduğum gördüğüm şeylerin bir doğaçlamasıdır...:)

22 Aralık 2008 Pazartesi

Yılbaşı gezisi

DSC04386 DSC04388 DSC04389 DSC04392 DSC04395 DSC04401

2 gündür anneannede kalan Canitoyu almaya gitim pazar günü.Annemide alıp kendimizi İKEA da bulduk.Daha yeni gitmiştim ama tekrar gidesim geldi ama anormal kalabalıktı biraz bunalmadım da değil doğrusu.Gülay ve Candaş'la karşılaştık.Çok tatlı olmuş Candaşım canım benim.Taşındılar uzaklara...:(

Oraya gitmişken daha önce gitmediğim Meydan alışveriş merkezinide göreyim dedim.Çok hoşuma gitti.Adı gibi tam bir meydan.Canito atlıkarıncadan ve trenden korktu.Anlayamıyorum bu ani gelişen korku krizlerini...Bakalım daha neler göreceğiz!!!

İkeadaki ve Meydandaki Noelbabalardan ödü patladı Canitonun.Komikti tabi ama eve gelince kötü bişey yaptığında Noel baba Can böyle bişey yapmasın dedi dedim.Süper işe yaradı.Korkutmayı sevmiyorum ama bazı şeylerdende biraz tırsması o anlık beni baya bir rahatlatıyor.

Issız Adam ve aşk

images

Haftasonu Issız Adam a sonunda gidebildik.  Gitmeden bir kesim nefret ettiğini söylerken bir kesimde çok beğendiğini söylemişti.Açıkçası ben çok çok beğendim. Tabi bu kişiye göre değişebilir tabi!Ama yinede beğenmeyenlere AŞK nedir diye sormak isterdim!

Bana göre aşk birarada olunamadığı zaman aşktır.Bu benim kişisel fikrimdir.Hangi evli ve mutlu çiftin birbirini gördüğünde kalbi gümgüm yapar???Önce bunu bir düşünmek lazım. Birşeyleri tüketmeden evet güm güm yapar ama yaşandıkça azalır ve sonra kendini dingin bir sevgiye bırakır.

Ama bu filmde izlediğim bişeyleri tüketmeden modern hayatın insanı sürüklediği yalnızlığı ve yaşanamadan sadece tadına bakılan aşkın isanı ne hale getirdiği anlatılıyor.Yemekler,eski şarkılar da bu filme gerçekten lezzet katmış.Şarkıları dinlerken içimden ya neden birsürü aptal şarkıyı dinliyorumda bu kadar kaliteli yalın şarkıları dinlememişim bu kadar zaman diye geçti...Gerçekten çok etkileyiciydi...

ANLAMAZDIN-Ayla Dikmen

Sevilirken bilmedin mi? Ben söylerken gülmedin mi? Falımızda hasret var, ayrılık var demedim mi? Anlamazdın anlamazdın, Kadere de inanmazdın. Hani sen acı veren kalpsizlerden olamazdın? Dilerim ki mutlu ol sevgilim, Ben olmasam bile hayat gülsün sana. Günahım boynunda, ağlayan bir çift göz bıraktın arkanda. Kalbim bomboş kaldı sanma, Acılar geçer zamanla. Aşka tövbe demem ben, Görürsün sevince yeniden. Anlamazdın anlamazdın, Kadere de inanmazdın. Hani sen acı veren kalpsizlerden olamazdın? Dilerim ki mutlu ol sevgilim, Ben olmasam bile hayat gülsün sana. Günahım boynunda, ağlayan bir çift göz bıraktın arkanda.

Hapşırmak

Hapşırma, burun iç yüzeyinin uyarılmasıyla, havanın gürültülü ve hızlı bir şekilde burun ve aığzdan çıkarılmasıdır. Burun iç yüzeyinde (mukozasında) sonlanan beşinci kafa siniri yoluyla gelişen bir refleks olan hapşırma; toz, kir gibi tahriş edici maddelerin üst solunum yollarından uzaklaştırılmalarını sağlar.

Hapşırma, ani, irade dışı, sesli bir şekilde ağızdan ve burundan nefes vermektir. Hapşırma burun kanallarındaki sinirlerin uyarılması sonucu oluşan psikolojik bir reaksiyondur. Aslında burnumuz nefes almamızda çok önemli bir görev yapar. Hava onun dar kanallarından türbülans oluşturarak geçerken hem ısısı ayarlanır, hem de içindeki toz burada filtre edilir.

İnsanlara hapşırdıktan sonra çok yaşa deme adetinin kökeni Hıristiyanların God bless you yani Tanrı seni takdis etsin veya Tanrının hayır duası üzerinde olsun cümlesine dayanmaktadır. Altıncı yüzyılda hapşıranlara vücutlarındaki şeytanı attıkları için tebrik anlamında söylenen bu söz büyük veba salgını başlayınca Papa tarafından söylenmesi zorunlu kılındı ve kanunlaştırıldı.

Hıçkırık

Hıçkırık göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran diyafram kasının birden kasılması sonucunda ses telleri arasindaki açıklığın istemdışı kapanması ile gerçekleşen ani soluk alımı ve bu sırada bir ses dışarı çıkmasıdır. Frenik sinirin uyarılması ile geliştigi bilinmektedir. Hıçkırık : Solunum kasları ve özellikle diyaframın ortaya çıkar. Tıp dilinde singultus denir. Nedenleri çeşitlidir. Basit hıçkırıklar; çoğunlukla mide gazı, sıcak ve baharatlı yemekler, sinir bozukluğundan kaynaklanır. Ayrıca; bazı kalp, karaciğer, bağırsak ve pankreas hastalıkları, zatülcenp veya zatürreede de görülebilir. 2 saatten fazla süren hıçkırıklarda, doktora başvurmak gerekir.

    Çok fazla yemek
    Hazımsızlık
    Acı ve baharatlı gıdalar
    Çok soğuk ve çok sıcak su içmek
    Katılırcasına gülmek
    Alkollü ve asitli içkiler
    Diyaframda ve diyaframa giden sinirlerde bir rahatsızlık
    Nadir olarak ensefalit denilen bir beyin hastalığının bulunması veya kan kimyasının bozulması
    yemekten sonra aşırı su tüketilmesi

15 Aralık 2008 Pazartesi

Çocukların maden suyu içmesi zararlı mıdır?

Maden suyunun bilinen hiçbir zararı olmayıp, aksine vücudumuza sayısız yararları vardır. Büyüme çağındaki çocuklar kalsiyum, demir, çinko, florür gibi minerallere yetişkinlerden daha fazla ihtiyaç duyarlar. Bu ihtiyacı karşılamanın en iyi yolu bolca süt ve doğal suları tüketmeleridir. Maden suyunun içerdiği kalsiyum kemik yapısının, florür ise ağız ve diş sağlığının gelişmesi için son derece yararlıdır.

http://www.sirmagrup.com/site/page.asp?dsy_id=17

Can maden suyu içmeye bayılıyor o yüzden de araştırma ihtiyacı duydum. Kısa ve öz olarak bulduğum bilgiler beni rahatlatmak için bence fazlasıyla yeterliydi.



Ayrıca yazı başlığına tıklarsanız maden suyu ile soda asındaki farkıda okuyabilirsiniz.

14 Aralık 2008 Pazar

bebek şefim

page8

Kalabalık bir İkea gününden sonra Canito'ya görünce bu Canito'nun olmalı dediğim çocuk önlüğünü hemen aldım.Bebek şefime biraz büyük gelsede oğlum benle mutfakta iş yapmaktan çok zevk alıyor.

Canın odasında değişiklikler yapacağımı yazmıştım size.Onlarıda tamamladık o gün ama halımızda olunca işte Canito'nun yeni odası budur diye göstereceğiz size...bizi izlemeye devam edin.

Ayrıca odamızı Montessori'ye göre düzenlediğimizide eklemeden geçemeyeceğim:)Bu arada dikkat ettimde o gün İkea daki düzenlenmiş her odada çocuklar için bir köşe mutlaka yapılmış.Zaten orada satılan oyuncaklarda genelde tahtadan yapılma ve herşey onların boyuna göre düzenlenmiş.Bence İkea olmasa çocuklarımızın odalarını Montessori'ye göre biraz zor düzenlermişiz...iKEA evimizin herşeyi.....slogan cuk diye oturmuş:)

zuzulandık

page7

Bayramda kahvaltı programı yapalım dedik.Ben dedim gelmem ne yediğimden ne içtiğimden anlıyorum.Boşa para vermeye gerek yok!Sonra aklıma geldi dedim Zuzucafe diye bir yer duydum oraya gidelimmi!Herkes tamam deyince Bağdat caddesindeki Zuzucafeye gittik.Tahminimden küçükbir yermiş.Ama rezervasyonla aldıkları için yığılma olmuyor sanırım.Can oyun oynarken bizde kahvaltı ettik.Kahvaltı güzeldi memnun kaldık.Canda baya oyun oynadı oynarkende yumurtasınıda yedi.Ben kendi adıma mutlu ayrıldım oradan.

kafakafaya

page5

Yine havanın güzel olduğu günlerden birinde kendimizi yeniköy mcdonalds a attık.Bişeyler atıştırıp masamıza gelen kuşları sevdik ve nasıl sesler çıkardıklarını ve nasıl yemek yediklerini konuşup onları taklit ettik.

page6

Sonrada Kral olarak oradan çıktık:)

oyun ve mısır keyfi

page4

Ücretsiz olmasından dolayı istediği  kadar kalma özgürlüğü beni mutlu ediyor burada...Doğuş Power Center a her hafta bir kaç kez gidiyoruz artık.Can istediği kadar oynuyor bende kahvemi alıp gözümün önünde oynayan oğlumu izleyerek keyif yapıyorum.Benim için bir kaç saat mola verebildiğim bulunmaz bir yer:)E üzerine de mısır hüpletmek öğlen uykusundan önceki öğün sayılıyor...

joyfull house

page3

İstinye Parkta açılan çocuk oyun merkezi işimiz yaradı. Geçen gün eşimle alışveriş yapmadan önce Canitoyu bıraktık ve 1 saat sonra aldık.Rahatça işimizi hallettik Canitoda keyfine baktı.Fakat beni çok rahatsız eden birşey oldu.Canı almaya gittiğimizde bir kadın görevliyle tartışıyordu.İçerden çıkartma kağıdı annede olduğu halde çocuğu babaya teslim etmişler.Tabi benimde midem bulandı bu durumdan.Bi başkası çocuğumu rahatlıkla buradan alabilirmiydi.....Allah korusunnn...bir daha bırakmicam sanırım:(

yürüyüş zamanı

page2

Tembel anne yokuş çıkmayı hiç sevmiyor ama havanın güzel olduğu bir gün canitosuyla gezintiye çıktı :)Canitonun kucana al annem tacizlerini çok az kaldı hadi koşuyoruz aaa bak kedi muhabbetleriyle geçiştirmesiyle yakayı kurtardı:)

pat pat zamanı

page1

Canitomun en keyif aldığı zamanlardan biri pat pat yaptığımız zamanlar...Önce mısır tanelerini elliyoruz sonra patladıktan sonra ki hallerini inceliyoruz ve sıcaklık soğukluk kavramını anlamak için elliyoruz.Canitom cıcak annem diyor:)

12 Aralık 2008 Cuma

bayram coşkusu

DSC00323

Diyecek bişey yok!Bayram coşkusuna kapılan Canito Nazito'ya sevgisini işte böyle gösterdi...Hepimizide keyiften bitirdi:)

DSC00322

Şapkalar ve Canito'nun montu bayram hediyeleri...:) Çok şirinler...

DSC00327 DSC00331 DSC00329 DSC00333

İlk gün bizim klasik bayram günümüz babamızın namazdan sonra gelip "BUGÜN BAYRAM ERKEN KALKIN ÇOCUKLAR"şarkısıyla başlar...Ya kendi söyler ya çalar:)Çalması tercihimizdir tabi:))

Sonra toparlanıp Büyükbabaanneye gidilir herkes orada buluşur kahvaltı edilir,bayramlaşılır ve herkes diğer bayram ziyaretleri için dağılır.

Benim bayram ziyaretlerim çok tatsız tabi...Önce Edirnekapı mezarlığı babama duamı bırakmaya ve toprağına dokunmaya, oradan Karacaahmet mezarlığı anneanneme ve dedeme gideriz.Annemde bizimle olduğu için sonra hep beraber ona gidip öğlen yemeği yeriz.Sonra tekrar annem başka bir yere biz eve döneriz.

Herkesin geçmiş bayramını kutluyorum bu arada:)

1 Aralık 2008 Pazartesi

kağıt vs. ve benim kafamın içi

Geçenlerde markette acaba bu ay almadığım dergi varmı diye bakınırken bu dergiye rastaladım. Adı "kağıt vs." idi.

kapak2

Fiyatınada bakmadan almışım ama dergi o kadar güzel çıktıki içim sızlamadı açıkçası:) Eve geldim inceledim ve vaay be dedim.Ne kadar şirin işler bunlar. Fırsat bulursam yapabilmeyi çok isterdim.Belki bir gün. Ama dergi 2 ayda bir çıkıyor ve ben artık kesin kaçırmam bu degiyi...değişik bişeyler görmeye ihtiycım vardı ve çokta iyi oldu. Yılbaşı süslerini denicem ama onu yaparken Canito çok fazla müdahale edemez nasılsa :)) Herşeyin içindede kendileri...Nefes aldırmıyor bana...:( Derginin alışveriş sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.Şekilgeçlere bayıldım.Keçe süsler favorilerimden...

Gelelim bana...yüzümde yıllardır çıkmayan sivilceler...bir türlü şekle girmeyen saçlarla ortalarda birileri beni düzeltse diye geziniyorum:)Neyse yakında toparlarım.Canito buara beni gece gündüz demeden zorluyor. Gece uyumak bilmiyor sabah kalkmak bilmiyor.öğlen uykusuna ya yatmıyor ya akşam üstü yatıyor.Buda demek oluyor gece nöbetteyim yine.Birde beni yanında istiyor.Otü otü diyip duruyor.Çok şirin ama ben bittim arkadaşlar.Hiçbir özelim kalmadı.Bilgisayarın başına oturamaz oldum.Birde nerden gösterdiysem bilgisayarda bir sitede maymun klibi izlettim.Bayıldı tabi şimdide ne zaman bilgisayarı açık görse hemen gelip mamun aç diyip beni taciz ediyor.Ve bıkmadan usanmadan ben açana kadar tacizleri sürüyor...Neyse çokta söylenmek istemiyorum çocuk sıkılıyor haklı.

Yine her zaman ki gibi benim kaybedilenler için yasım sürüyor.Bu hiç geçmeyecek herhalde...Gece uykuya dalmakta zorlanmalar tam hız devam maalesef. Bide bazen şöyle düşünüyorum acaba unutmak kötü bişey mi?Sonuçta bu benim hayatımdı ve bunları ben yaşadım.Neden unutayımki hayat tabiki eskisi gibi devam etmeyecek sonuçta sevdiklerin yanında değil.Anneciğim hariç:)Aman işte ruh halim böyle gördüğünüz gibi.Ne öyle ne böyle...Yeni bir blog kursam adı bu olurdu herhalde "neöyleneböyle" hahaaaa:))

Fazla eşya odasında kendime hobi rafı yaptım.Ne kadar malzemem varsa koydum, düzenledim. Ama gel görki onlar o raftan bir türlü masaya çıkmıyor.Bu akşam çok heycanlıydım bu konuda ama tüm gün uyumayıp beni heycanlandıran yani gece uyuyacak yaşasın diye sevindiğim bu durum nafile....Canitom akşam 20:30 da uyuyup 22:45 de kalktı ve tabiki ben onunla bilgisyarda ninni dinledim sonra yattık bizim yatağa sevgi gösterileri falan, küçük sesle konuşalım oyunu oynayalım kandırmacaları(çünkü gecenin bi yarısı sağırmışım gibi kulağımın dibinde avaz avaz:)), babayı tekmelemesin diye binbir rica falan baktım olmayacak hadi dedim tamirci manny başalayacak onu izleyelim.Saat 24:00 dan beri odasında çizgi film izleyip kahkahalar atıyor.Bende bu satırlarla sizlere içimi döküyorum.Ben sabah bu Canitoyu erkenden uyandırmazmıyım!!!!Yaşasın kötülük:)

6Aralık ta Arog a gidicekmişiz 4 kişi:)) CemYılmaz'ı çok sevdiğimden çok sevindim tabi.Eşim sürpriz yapmış.Biletler şuan karşımdaki panoda asılı ve çok şık gözüküyolar gözüme :)Şimdiden çocukları organize etmeye çalışıyoruz tabi.Bizim için el ele tutuşabildiğimiz eski günlerdeki gibi çok keyifli bir gün olacak gibi...Hatta çok büyük lüx olacak...Geçtiğimiz haftalarda Canitomun anneannesinde olduğu günlerde küçük bir kaçamak yapıp QUANTUM OF SOLACE e gittik.Tabi ben aksiyona bayıldığım için çok keyif aldım.Bide Bond un yakışıklılığı ve karizmasıda baya iyiydi doğrusu:)

images 

Şimdi birde şu herkesin bayıla bayıla anlattığı ağlatan Issız Adam a gidersek tam süper olacak.Hadi  sevgiyle kalın...imagesfgh

Kurtarıcı kitaplar

41287_2 42932_2

Gittiğimiz pedagog'un bana önerdiği başucu kitaplarını size de faydası olacağını düşündüğüm için paylaşmak istedim. Ben daha almadım çünkü baktığım bir kaç yerde kalmamıştı. En kısa zamanda alıp okuyacağım.

Bide tavsiye ettiği bir site var ama site ingilizce olduğu için beni biraz zorladı.Videoları izleyebilirsiniz.http://www.supernanny.co.uk/

Montessori eğitimi veren bir anaokulu da tavsiye etti. Adı http://www.yenicocuk.com/. Bu anaokulu hakkında bilgisi olan varsa sevinirim.Grupta bazı anaokullarının bu işi düzgün yapmadıkları yazıyordu.Ama bu anaokulunu pedagog tavsiye ettiği için içimde iyi bir his var. Bu yıl vermeyi düşünmüyorum ama en azından aklımda olması açısından iyi olacak.