26 Mayıs 2010 Çarşamba

diyet miyet bilmemne :)

Ben artık çok sıkıldım bu diyet yapmam lazım, zayıflamam lazım, off kaç bedenim ben böyle muhabbetlerinden...Kendimden sıkıldım. Bir kısır döngünün içinde dönüp duruyordum ki o malum 2 kitapla tanıştım. Hee çok mu iyi imgeleme yapıyorsun derseniz hayır tabi ki daha çok iyi değilim ama en azından kendimin olmam gereken ve hatta eskiden olduğum halimi çok iyi hayal edebiliyorum. Hatta neler giyineceğim bile belli.:)) Neyse uzatmiim...
Yaklaşık 8 yıldır falan diyet kitapları koleksiyonu yapıyorum :) eeeee ne oldu diyeceksiniz!!! Hiç bişey olmadı tabi ki benim sorunum hiç bir zaman çok yemekle olmadı zaten. Kötü saatlerde kötü şeyler yemekle oldu. Çok lezzetli diye doyduğum halde tabağımı bitirmekten oldu. Bir nevi sıkıntı durumları...
Hani hep derler ya kafada bitirmek kafada bitirmek eeee nasıl olcak abi o işşşş....bitmiyor işte nasıl bitircemmm??? Gerçekten düşüncelerimizi geçirdiğimiz nöronlar o kadar kuvvetlenmiş ki tabi kafada bitiremeyiz. Önce kafada bu durumlar nasıl işliyor onları öğrenmemiz lazımmış meğer.....Bende o sihirli 2 kitap sayesinde öğrendim salak beynimin ne işler çevirdiğini :) dost değil onu söyliiimmmm....kim nereye çekerse oraya gidiyormuş meğer...biraz salak, biraz çalışkanmış. Bugünün işini yarına bırakmazmış....
Çok konuşuyorum farkettim ama yazmış bulundum toparlayabilirim sanırım az sonra :))Aman ne diyorum ne biçim cümleler kuruyorum benim bile kafam karıştı :))
Ben beynimin bir işler çevirdiğini anlayınca şimdi onun işlerine çelme takmaya çalışıyorum. Kolay mı? Hayır değil tabiki...Hayatta ne kolay  ki.....
Şimdi kendi kendime diyorum ki diyet listesi falan yok oda neymiş...Bu kadar yıldır biliyomuyum sağlıklı besnleri, sağlıksız besinleri? Evet hemde çook çok iyi biliyorum. O kadar kitap okuduk. O kadar forumda insanların tecrübelerini okuduk! Bilmemem salaklık. Ben biliyorum da beynim bilmiyor. O sadece lezzetlerini biliyor, kokularını biliyor. Zararlarını bilmiyor. Ben aklıma getirdikçe o hatırlıyor amanda ne lezzetliydi, amanda ne güzel kokuyordu, amanda ne kadar ekşiydi gibi ve başlıyor hormon salgılamaya...Ahh o bela hormonlar...açlık sinyali ile birlikte aşırı bir yemek isteğide geliyor bize tabi. Süper oluyoruz ve yiğiyoruz tabiki...belkide aç değiliz o sırada sadece hayallerimizin kurbanı oluyoruz...Eeee ne oluyo tabi ki kilolarımıza kilo katıyoruz. Biz şişmanladıkça diyoruz ki zayıflamam lazım, diyet yapmam lazım...Hiç demiyoruz ki bu kiloma daha fazla kilo katmamam lazım!!! hep en kötüsündennn...Heyy Allah'ım...Yemeklere anlam kattıkça acıkıyoruz. Daha doğrusu aslında karnımız acıkmıyo asıl acıkan ve hain olan beynimiz...Beynimiz aç!!! Önce gözüm doymalı derler ya...Sonradaaaa hobaaaaaa dalarlar yemeklere...Demek ki ne yapmıyor muşuz? yemek hayal etmiyormuşuz, karnımız gerçekten acıktığında  zamanı geçirmeden sağlıklı doyurucu şeyler hayal ediyormuşuz. Eğer önümüzde zararlarını bildiğimiz birşeyler tesadüfen çıkarda o ortamda bulunmak zorunda kalırsakta ayyy ben diyetteyim diyip yememezlik yapmıyormuşuz. Direk kilo alıcaz korkusu yaşamadan tadını çıkararak bir parça yiğiyormuşuz. Böylelikle o muhteşem patates kızartması gözümüze yakışıklı prens olarak gözükmeyip bizi taciz etmeyecekmiş.Yemezsek kendimizi kasarsak ne olur peki? gözümüz onu gördü ya, beyne sinyali gönderdi ya, tadı da aklımıza geldi, ağzımızda sulandı ya işte biz onu birkaç gün içinde mutlaka 1-2 tane olarak değil, koca bir tabak olarak hırsımızı alana kadar tüketiriz.
Bilemiyorum doğruyu bilenler eğer kitapları yanlış anlamışsam lütfen beni düzeltin. Bende okuduğumu, anladığımı paylaşıyorum zaten...
Daha yazacak bir çok şeyim var, ama şimdilik bunları paylaşmak istedim. Haftada 3 gün spor yapıyorum. Çok zorlanıyorum. Ama spor yaparken en zorlandığım en kas yanmaları sırasındaki ızdırapta başka şeyler düşünmeye çalışıyorum. Mesela o bisikleti gökyüzünde çevirdiğimi...:)) Geçecek bu günler onuda biliyorum.
Daha sonra bu konuyla ilgili içsel kavgalarımın devamı gelecek diyip Pınar kaçar diyorum...

11 Mayıs 2010 Salı

vücut saatleri

Böyle kısa bilgilere bayılıyorum. İnsanın aklında kalıyorlar :))


07:00 Kortizon salgılamasıyla organizma uyanır. Ancak vücut hala zayıftır, bu nedenle spor yapmaktan kaçının.

08:00 Seks için en iyi zamandır, çünkü bezler fazla miktarda hormon salgılarlar.
09:00 Organizma şimdi faaliyete hazır. İnsan yaratıcı ve dinamik olur.
11:00 Vücudumuz tam formundadır.
13:00 Vücut formdan bir hayli düşmüştür. Verimlilik gün ortalamasının yüzde 20 altındadır.
15:00 Enerjimiz geri gelmiştir, belleğimiz tam formundadır. Ama bu enerji sabahkinden azdır.
16:00 Spor için en uygun saat. Tansiyon ve dolaşım çok iyi durumdadır.
17:00 Organların faaliyeti üst düzeydedir. Böbrekler ve mesane çok çalışır. Tırnakların ve saçın en çabuk uzadığı zamandır.
19:00 Tansiyon ve nabız tembelleşir. Tansiyon düşürücü ilaçlar tehlikeli olabilir.
21:00 Sindirim organlarının günlük görevi sona ermiştir. Yenen her şey midede sabaha kadar hazmedilmeden kalır.

kaynak:

7 Mayıs 2010 Cuma

ayçekirdekli kurabiye


125 gr. margarin
1 yumurta sarısı içine, beyazı dışına
1/4 sıvıyağ
1 kahve fincanı sirke
2,5 çorba k.şeker
1 tatlı k.tuz
1 paket kabartma tozu
aldığı kadar un
1 tatlı k.mahlep
üzeri için ayçekirdeği içi


Hamurun ununu yavaş yavaş katın. Çünkü ele yapışmayan bir hamur olması gerekiyor.Aynı zamanda da kırılmayan!!!Tadı pastaneden aldıklarımızla aynı :) çook ama çok lezzetli...ısırınca dağılma riskine karşılık ben minicik kalp şeklinden tek lokmalık yapıyorum.

yeni vapurumuz


Beşiktaş'tan Kadıköy'e giderken yeni vapura denk gelince çok seviniyorum. İçinin ferahlığı, camlarının büyük olması, koltuklarının yeni ve tertemiz olması, haberleri izleme olanağı, yazın klimalı olması insana çok keyifli bir vapur yolculuğu yaptırıyor.Henüz binmemiş olanlar için küçük bir foto koydum.Fotoğraftanda medeniyeti görebiliyorsunuzdur.Tabi bizim milletimize ne kadar dayanır bilemem :))

6 Mayıs 2010 Perşembe

Wonder


Az önce parfümüm geldi ve tam da istediğim gibi bir çanta parfümü :) meyve kokularından hoşlanıyorsanız ben MOR unu aldım ve çok sevdim,tavsiye ederim :) ohh mis miss :)Normal fiyatı 30 TL.ama şuan ki katalog fiyatı 13 TL. kaçırmayın derim.

5 Mayıs 2010 Çarşamba

RUH HALİMİZE GÖRE BESLENME

Yediğimiz besinlerin ruh halimizi etkilediğini ve ruh durumumuza göre yenilen besinlere dikkat edilmesi gerektiğini kaç kişi biliyordu acaba?

Örneğin, sinirliyken makarna yiyip kafeinli içeceklerden uzak durmak gerekirken, endişeli zamanlarda da bol sıvı tüketmek gerekiyor

"Bezginlik: Bu duruma karşı sebze grubu yiyecekler tercih edilmeli. Yediğiniz sebzelerin çiğ olmasına dikkat edin. Yavaş yemeye özen gösterin.

Yorgunluk: Bezelye ve havuç, yorgunluğa karşı birebir. Taze sıkılmış meyve suları ve evde yapılan meyveli yoğurtlar da yararlı.

Çekingenlik: Kuru baklagiller ve fosfor açısından zengin besinler önerilir. Bulgur, mercimek ve balık türü yiyecekler de yenmeli.

Agresiflik: Yağlı tohumlar, özellikle fındık, ceviz ve fıstık yenmesi gerekir.

Keyifsizlik: Kendinizi ödüllendirin; pizza, döner, hamur, ne istiyorsanız onu yiyin.

Endişe: Vücutta aşırı sıvı kaybı olacağından hafif çorba, komposto, meyve suyu içilmesi gerekli.

Hayal kırıklığı: Enginar ile kereviz bu duruma karşı oldukça etkili. Sebzeler hayal kırıklığını hafifletici etki içeriyor.

Yalnızlık: Domates, biber, patlıcan, patates yalnızlık duygusunu hafifletiyor.

Aşırı öfke: Ekmek, makarna, sebze, meyve yenmeli. Kırmızı et ve kafeinli içecekler öfkeyi tetikler.

Depresyon: Çok fazla olmamak kaydıyla çikolata yenmesi gerekir. Şekerli, sütlü tatlılar da yenebilir. Vücudun mutlaka şekerli besin alması gerekir.

Özgüven: C vitaminli yiyecekler önerilir. Yeşil biber, maydanoz, haşlanmış patates ve kuşburnu insana güven verir".



kaynak:e-mail ile alındı.